İçimde deliler
şarkı söylüyor. Çok yalnızım. Herkesi özlüyorum. Çıldırıyorum bu kış ortasında.
Soğuk. Yazmazsam deliler bağıracak içimde avaz avaz. Kime baksam aciz beni
sevmekten. Çok mu şey istedim? Birinin sesini duyduğumda gazeteye sarılıyor
içimdeki deliler üşümekten az da olsa kurtuluyorlar. Ama ya kimseyle
konuşmazsam? Ellerim morarıyor yazmaktan. İçimdeki deliler söylüyor kâtibi
benim. Yaz babam yaz. Dilime toplanıp
hep bir ağızdan bağırıyorlar. Ama kalbimdekiler
sessiz. Onlar deli değiller, oraya hapsedildiler tarafımdan. Çok sevmiştim
onları bırakıp gittiler bu yüzden. Kafalarını kesip odalarına gömdüm kalbimin. Gözleri
hepsinin aklımda.
Deliler…
Hepimiz biraz
sıyırdık aslında. Bilmiyorsunuz ben biliyorum, hem de eminim. Yoksa dünya bu
kadar yaşlanmazdı. Kırardı saçlarımız farkında değiliz. Aynalar. Ah aynalar. Ne
kadar sakin ve kaygısızlar. Eğer ölürsem; ki hiç niyetli değilim. Kazığım bile
hazır benim. Ama yine de olurda ölürsem beni aynalara işleyin. Sırçaya da olur.
Toprak çok yumuşak acıtmaz tenimi. Üzerime yazılarımı serpin. Hoş dursun
bedenim. Gelen okusun. Beğenmesin. Hayıflanayım daha iyisini yazmalıydım diye. Dünyaya
gelmek için ikinci bir şansım olsun. Söz bir daha doğarsam bu sefer ben terk
edeceğim insanları. Belki daha iyi yazamam o zaman, belki deliler de ölür
içimde ama iyi niyetle yaşanmıyor. Buna eminim. Acı çekmek için iyi niyetli
olmaya ne gerek var ki? Hem ben gittim baktım öteki tarafta niyet önemliymiş,
mutlu olmak için yapmıştım der sıyrılırız işin içinden.
Hoşça kalın
delilerim.
Ben giderim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder